GÖNÜL

Gönül; insanın manevi varlığının ifadesi, inanç ve hislerimizin kaynağı, önüne geçilemeyen iç kuvveti; kalp, dil demektir.

 

Gönül; yüreğin manevi yönü, insanın duygularının kaynağı, dil, kalp demektir.

 

Refik Halit Karay gönlü kâinata benzeterek, şöyle dile getirmiştir; “Güneş nasıl arz için hayat, hararet membaı ise vücut içinde gönül öyledir; benliğini yapan, yaşatan, aydınlatan kuvvet demektir. Adamın içindeki nur ve ateş demektir; akıl ve hesap haricinde de hükmeden seyyale demektir. Gönlümüz bizim için kâinatımızdır ve varlığımızın en nazik ciheti de odur. Bu bilinmeyen şey, görülmeyen yer, fakat daima duyulan kuvvet, hüviyettir.”

 

William Holman Hunt “Kâinatın Işığı” adlı tablo ile gönlün sadece içeriden açılabileceğini ne güzel anlatmıştır; “19. yüzyılın büyük İngiliz ressamlarından William Holman Hunt’ın, bir bahçeyi tasvir eden bir tablosu Londra Kraliyet Akademisi’nde sergileniyordu.

 

Hunt’ın “Kâinatın Işığı” adını verdiği bu tabloda geceleyin elinde duran fenerle bahçede duran filozof kılıklı bir adam görülüyordu. Adam, serbest kalan eliyle bir kapıyı vuruyor ve içeriden bir cevap bekler gibi görünüyordu.

 

Tabloyu tetkik eden bir sanat eleştirmeni Hunt’a dönerek:

 

Güzel bir tablo doğrusu, ama manasını bir türlü kavrayamadım” dedi,

 

Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Kapıya tokmak takmayı unutmuşsunuz da…”

 

Hunt gülümsedi: “Adam alelade bir kapıya vurmuyor ki…” dedi. “Bu kapı, insan kalbini temsil ediyor, ancak içeriden açılabildiği için dışında tokmağa ihtiyaç yoktur“.

 

Arapların güzel bir sözü vardır; “Yürekten çıkan söz yüreğe ulaşır, ağızdan çıkan söz kulakta kalır”  derler.

Sözlerimizin gönülden çıkıp gönüllere ulaşması dileğiyle…

 

MURAT ERTAN

EĞİTİM BİLİM UZMANI

İLETİŞİM UZMANI